Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

gözledimse gözledim ışığını

soluğumla can verdiğim buğuların yolunu gözleyen parmak ucu dokunuşlarıyla iz bıraktığı camlar gülen yüz, şimşek, güneş yok korkak yağmur damlaları gezinir üzerimde ben güneş nedir bilmiyorum olmayan şeyleri olanlarla değiştirmek gibi bir durum da yok ancak bazı imkansız ihtimaller üzerine düşünüp kendine gülmek gerek ve camlar kırılsın işte parçalar işte kayıp süpürge uçları işte gururla bakabilirsin eserine yine de tüm parmaklar kırgın özellikle uçları kırgın çok çok çok kırgın bazı keskinlikler batmaz ama varlığıyla can yakar   tüm çizgilerin ardında durmak çamur kaplı yollara girmemek için uçurum yolunu tercih etmek gibi bir şey fakat ben üzerine gidemem sen it beni elimi tutamayacaksan bile bu ihtimali bileyim sonra düşeceksem de düşeyim başından sonuna ilerleyen dünyada sen güneşin en sarı tonu hangi bakışların mesafesinde koşmak ve yorulmak istedin nereden geliyorsun ve nereye gideceksin bilmek isterim  

adımlar ritimlere karışırken

 09.47                                                                                                                                                             mekanik uğultunun bahşettiği eşsiz ve mideyi alt üst eden sistemini bir sebebe dayandırmak için uyanıyorum. sanki bir bardayım ve son sesle müziğin ritmi içimde yankılanıp baskı yapıyor. adımlarım o ritimlere karışırken nasıl dünyada bu kadar insan aynı şeyleri farklı anlarda hissedip, aynı kişileri farklı zamanda terk edip aynı eylemleri farklı bölgelerde gerçekleştirir diye düşünüyordum ki cevabı kendi kendime geveledim sanıyorum:...