aydınlanma bildirisi
sakındım, kaybedecek bir şey yokken
bile hep saklayacak şeyler buldum
ağlamak geldi içimden
içimin sızlanası vardı
ben de kendimi sızdırdım
bildirdim tüm kitaplara, önümde duran her varlığa
artık susmayacaktım
kavranmak istiyordum
anlaşılmak veya dinlenilmek gibi bir şey değil bu
ne olduğu anlaşılmakta zor olan bir terim
üç kez tekrar tekrar okuduğum ne varsa oydu
bir okumam ki hayatımın bir senesine tekabül eder
dur diyeceğim şimdi burada bolca hata var
güzergahı değiştirmeliyim/z sağdan sola
orada varıyoruz bizi bekleyen yere
işte karşımda her gün kendini sınayan bir yüz
işte yeni heyecanlar ve umutlar
insan olmanın temennisiyle gülümsüyorum bir çocuğa
yumruk kadar kalpleri birleştiren ne varsa
pek bir metanetli geliyor artık bana
öyle güçlü ki muşmula suratlı koltuklar
bile cesaret edemiyor bakmaya
bunların hepsini anladığımda ben
kendimi kavramaya başlıyorum
kendimi anlamak veya kendimi dinlemek
gibi bir şey değil bu biliyorum
sadece eskisi gibi ölümle beni düşünmüyorum
o geçilecek son yol, verilecek son selam
hudutların vedası
ondan önceki yolları da hayat diye tanımlıyorum
ve yol boyunca dizlerim çok kanayacak gibi
bekliyorum yaşanması emredilen her şeyi yerimde
sevgiden bir kasketle kuşandım ama
son ana kadar paramparça olacak eminim
Yorumlar
Yorum Gönder