çağrışım


temeli sözlerden atılmış bir boşluk gibi

yalpalıyorum ince bir hecenin üzerinde

idame ettirmeye çalışırken kendimizi yanımızda duran

bazen omzuna yük bindiren bazen hafifleten bir elmiş insan

toplu yas süreçleri

toplu direnme süreçleri

toplu kavga süreçleri

-ni düşünürken birilerini gördün diye yol değiştirmek


parmaklarımla üstünden geçtiğim bir dize 

ama sen okumayı öğrenirken

parmaklarınla değil gözlerinle takip etmelisin demişti öğretmen

göz ve söz 

parmak ve kalem bazen de tuşlar oluşturur birçok şey


şimdi kartal olacağım diye çıktığım her yolda serçe oluyorum  

buz mavisi bir ölüm geçiyor yanımdan

kim giderse diyorum, gözleri sabit ve karamsar

gelemediğim her gün için bir çentik atsınlar

ve kim tutarsa ucundan yaşamın

avuçlarında bekletsinler yumruk yapıp

sonra bir gün elbet havaya kalkar o yumruk

ben de bulurum yıldız taşıyan elleri


halıya serpiştirilmiş zaman

bakışlarımı çokça seğiririm oraya

tadacağım hislerin gölgesi  içinde belirir

işte yelkovanın adım sesleri kovalıyor günleri, kırbaçlanmış hepsi birbirine aslen benzer 

halılar uçar derlerdi de inanmazdım





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

seçmek iki yolu da tıkamak

tamamlanamayacak bir parça

eski, canım neredeyiz